VAT Exemption in Sales of Wastes and Scraps
KDV Kanunu’nun 17. maddesi gereğince; metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi KDV’den istisna edilmiştir. Fire ve hurda teslimlerinde, idarenin görüşü ve mevcut düzenlemeler paralelinde, 17. madde uygulamasının ne şekilde gerçekleştirileceği bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Mustafa BELİR
Özet
Katma Değer Vergisi[1] (KDV) Kanunu’nun 17. maddesi gereğince; metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi KDV’den istisna edilmiştir.Fire ve hurda teslimlerinde, idarenin görüşü ve mevcut düzenlemeler paralelinde, 17. madde uygulamasının ne şekilde gerçekleştirileceği bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Katma Değer Vergisi, Hurda, Fire
Abstract
According to 17th article of Value Added Tax (VAT) Law; the deliveries of metal, plastic, rubber, tire, paper, glass scraps are exempted from VAT. This study covers the basic implementations of deliveries of wastages and scraps according to 17th article of the law in parallel with existing regulations and opinion of the authority.[2]
Keywords:Value Added Tax, Scrap, Wastage
1.Giriş
Mükelleflerce üretilen mal ve hizmetler, nihai tüketiciye ulaşana kadar her aşamada vergilendirilmektedir. Bu işlem sebebiyle ortaya çıkabilecek “verginin piramitleşmesi” sorununun önüne geçebilmek maksadıyla, KDV ‘de indirim mekanizması oluşturulmuştur. Bu mekanizma ile amaçlanan, yüklenilen verginin mükellefin tesliminde hesaplanan vergiden düşülmesi suretiyle her aşamanın tamamının değil, sadece katma değer yaratılan kısmının vergilendirilmesidir.[3] Dolayısıyla indirim mekanizmasının sağlıklı çalışması büyük önem taşımaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nda tam ve kısmi olmak üzere iki tip istisna bulunmaktadır. Bu iki istisna türü arasındaki ayrım, bahsi geçen indirim mekanizması ile açıklanmaya çalışılmıştır. Yüklenilen ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin belirli usuller ve şartlar dâhilinde iadesinin düzenlendiği, kanunda açıkça sayılan, belirli iş ve işlemler tam istisna kapsamında; bunların dışında kalan ve istisna olarak nitelendirilen işlemler ise kısmi istisna kapsamındadır.
Kanun’un 16 ve 17. maddeleri ile geçici maddelerinde düzenlenen istisnalar, kısmi istisna niteliğindedir . Kısmi istisna nedeniyle yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla indirim konusu yapılamayan KDV’nin hesaplanarak satışın gerçekleştiği dönemde ödenmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Ancak, bu temel mantık, meselenin ruhu itibariyle bazen değişiklikler gösterebilmekte ve düzeltme işlemi yapılmasına gerek kalmamaktadır.
2. Katma Değer Vergisi İstisnaları
Vergi kanunlarında esas itibarı ile vergilendirilmesi öngörülen bir konunun veya işlemin kısmen ya da tamamen sürekli veya geçici olarak vergi dışında bırakılması istisna olarak tanımlanmaktadır. Kanun koyucu vergi kanunlarının uygulanmasında; vergide adaleti ve sosyal adaleti sağlamak, bazı kişi veya grupları korumak, dolaylı yardımlarda bulunmak, kişi veya işleri teşvik etmek amacıyla bir takım muafiyetler ve istisnalar getirebilmektedir. KDV Kanun’unda tam ve kısmi olmak üzere iki tür istisna mevcuttur.
2.1.Tam İstisna
KDV Kanununun 32. Maddesinde; anılan kanunun11 (Mal ve Hizmet İhracatı), 13 (Araçlar, Petrol Aramaları ve Teşvik Belgeleri Yatırımlarda İstisna), 14 (Taşımacılık İstisnası) ve 15. (Diplomatik İstisnalar) maddelerinde yer alan vergiden istisna edilmiş işlemler nedeniyle mükellefler tarafından yüklenilen ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV’lerinin mükelleflere belirli usuller ve şartlar dâhilinde iade edileceği açıklanmıştır.
Buna göre mükelleflerin, sözü geçen maddede yer alan iş ve işlemleri gerçekleştirmeleri durumunda satış faturalarında KDV hesaplamayacaktır ve mükellef yapılan işin veya teslime konu malın üretimine konu alımlara ilişkin KDV’yi indirim yoluyla gideremediği takdirde (devreden KDV durumu) iade talep edebilecektir. Dolayısıyla tam istisna kapsamında olan işlemlerde KDV istisnası süreci, istisna işlemini gerçekleştiren mükellef tarafından tüm safhalarda uygulanmış olacaktır.
2.2.Kısmi İstisna
Kısmi istisnalar, KDV Kanununun 32. Maddesinde sayılmayan vergiden istisna teslim ve hizmetlerdir. KDV Kanununun 17. maddesinde yer alan, “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalar ile Diğer İstisnalar” başlığı altında açıklanan istisnalar ise “Kısmi İstisnalar” olarak göze çarpmaktadır.
Bilindiği gibi KDV Kanunu 30 (a) maddesi gereğince; vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilememektedir. Söz konusu indirilemeyen KDV’ler ise yine aynı Kanunun 58. maddesinde yer alan hükmün tersi anlamından(mefhum-u muhalif) hareketle yapılacak yorumu sonucunda gider veya maliyet olarak dikkate alınabilmektedir.[4]Dolayısıyla kısmi istisna kapsamında olan iş ve işlemleri gerçekleştirenler, yüklenmiş oldukları KDV’leri bu madde hükümlerini dikkate alarak düzeltecek( KDV Beyannamesinde ilave edilecek KDV satırına yazarak),düzeltilen KDV’yi gider veya maliyet olarak dikkate alacaklardır.
Bununla birlikte, anılan kanunun sırasıyla; 17/4-c, 17/4-r, Geç 12. md, 17/4-t, Geç. 23. md ve Geç. 24. md’sinde sayılan işlemler kısmi istisna kapsamındadır ve bu işlemlere kısmen veya tamamen indirim hakkı tanınmıştır.
Ayrıca kısmi istisna uygulaması belli şartlar altında ihtiyaridir[5]. Kanunun 18. Maddesi gereğince; “Vergiden istisna edilmiş işlemleri yapanlar, ilgili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunarak, belirtecekleri işlem türleri için vergiye tâbi tutulmalarını talep edebilmektedirler. Bu talebin dilekçede belirtilen ve dilekçe tarihinden sonra ifa edilen işlemlerin tamamını kapsaması gerekmektedir”. Ayrıca aynı maddenin 3. Fıkrasında; “İstisnadan vazgeçeceklerin talepleri üzerine, vergi dairesince, vergi mükellefiyetleri talep tarihinden itibaren tesis olunmaktadır. Bu şekilde mükellef olanlar üç yıl geçmedikçe mükellefiyetten çıkamazlar. Mükellefler üç yıllık sürenin bitiminden önce mükellefiyetten çıkma talebinde bulunmadıkları takdirde mükellefiyet yeniden üç yıl süre ile uzatılmış sayılmaktadır” hükmü yer almaktadır.
3.Hurda ve Fire Kavramı
Hurda ve fire, birbirine sıkça karıştırılan iki kavramdır. Fire,Türk Dil Kurumu sözlüğünde, “bir iş yapılırken çıkan artık parça” olarak tanımlanmaktadır.[6]Daha geniş bir tanımlamayla, stoklarda meydana gelen miktar ve değer azalmaları olarak açıklanabilmektedir.Değerleme açısından ise fire, bir malın üretim veya tüketim aşamalarında kendiliğinden oluşan ve başlangıçta miktarı kesin olarak tespit edilemeyen ancak envanter sırasında kayıtlardan ortaya çıkarabilen bir azalmayı ifade etmek için kullanılmaktadır.
GİB bir özelgesinde, üretim sırasında ortaya çıkan kıymetlerin üretim artıklarını, tali ürün veya yan ürün vasfına sahip olmamaları ve ekonomik bir değer taşımamaları durumunda bunları “fire” kapsamında değerlendirmektedir.
26.042014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği’nde[7] fire kavramı, imalatta ortaya çıkabilecek üretim artıkları ile birlikte ifade edilerek, satışa konu olsalar dahi işletmenin üretim amacı dışında ve asıl üretimine bağlı olarak ortaya çıkan ve ekonomik değeri olmayan çıktılar olarak ifade edilmektedir.
Fireler meydana gelme nedenlerine, ortaya çıkış şekillerine veya fire sonucu oluşan maddenin ekonomik değer taşıyıp taşımamasına göre normal fire, anormal fire, kalıcı fire, uçucu fire gibi sınıflandırılarak ifade edilmektedir.[8]
Bununla birlikte, hurda kelimesi, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde,“işe yarayamayacak derecede bozulmuş, zarar görmüş” olarak açıklanmaktadır.[9]Mülga 86 numaralı KDV Genel Tebliğinde hurda kavramı, her türlü maden, plastik, kağıt ve cam hurdasını, bunların hurda halindeki karışımlarını, aynen veya onarılmak suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak kullanılamayacak haldeki metal, plastik, kağıt ve cam karakterli her türlü ham, yarı mamul ve mamul madde olarak tanımlanmıştır. Bu tanım kendinden önceki tüm tebliğleri yürürlükten kaldıran “Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği’nde”[10] de aynen korunmuştur.
Dolayısıyla genel olarak fire, üretimle ilgili ortaya çıkabilecek ve ekonomik değeri olmayan kırpıntı, talaş ve benzeri maddeler için kullanılan bir tanımken; hurda ise üretime konu olmayan ancak amacına uygun olarak kullanılamayacak haldeki mamul, yarı mamul ve ilk madde halindeki ürünleri tanımlamaktadır.
4.Hurda Teslimlerinde KDV İstisnası
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. Maddesinin “Diğer İstisnalar” başlıklı 4. Fıkrasının (g) alt bendi şu şekildedir; (5228 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değişen bent; Yürürlük 01/08/2004) Külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi,”
İlgili madde hükmünden anlaşılacağı üzere; metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam hurdaların teslimi KDV’den istisna edilmiştir. Bu istisna işlemi yukarıda detaylıca açıklanmaya çalışıldığı üzere kısmi istisna kapsamındadır.
Yapılacak hurda teslimlerinin istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için öncelikle teslim edenin değil, teslime konu malın mahiyetine bakılması gerekmektedir. İlgili hurda tesliminin istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için öncelikle satışa konu hurdanın;
- Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurdası,
- Bunların hurda halindeki karışımları,
- Aynen veya onarılmak suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak kullanılamayacak haldeki;metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam karakterli her türlü ham, yarı mamul ile mamul
Olup olmadığının tayini gerekmektedir. Sözü geçen hurda malın hurda tanımı içerisinde değerlendirilebilmesi için bu malın aynen veya herhangi bir suretle onarılması sonucu üretim amacına uygun olarak kullanılmaması gerekmektedir.
4.1.Üretim Amacına Uygun Olarak Kullanılabilecek Hurdaların Tesliminde KDV İstisnası
Genel olarak, üretim esnasında alınan ilk madde ve yarı mamullerin kabı veya koruyucusu niteliğindeki metal veya plastik ürünler, üretime konu ara malın üretime koşulması sonucunda üretici açısından hurda olarak tanımlanmaktadır. Ancak, tebliğde yer alan tanımdan hareketle konu incelendiğinde, bu malın aynen veya onarılması sonucu üretim amacına uygun olarak (ilk madde veya yarı mamulün koruyucu kabı) kullanılması mümkün durumda ise istisna hükümlerinden yararlanılmaması gerekmektedir.
Gelirler İdaresi Başkanlığı Tekirdağ Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından verilen bir özelgede konu şu şekilde açıklanmıştır[11];
…..
“Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketinizce alımı yapılan plastik bidonların temizlenmek suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak kullanılabileceği belirtildiğinden, söz konusu bidonların gerek geri dönüşümünü sağlamak gerekse temizlenerek yeniden kullanılmak amacıyla alımlarının KDV Kanununun 17/4-g maddesi hükümlerince KDV’den istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.”
Dolayısıyla, üretim amacına uygun olarak kullanılabilecek durumdaki hurdaların tesliminde, tebliğde yer alan hurda tanımı tam olarak karşılanmadığı için, istisna uygulanabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple, sözü geçen nitelikteki malların tesliminde düzenlenecek faturalarda genel hükümler dikkate alınması ve Katma Değer VergisiKDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir.
4.2.Hurda Niteliğindeki Araçların Tesliminde KDV İstisnası
Hurda araçların (hurda otomobil, kamyon, treyler, çekici, kamyonet, iş makinesi…vb.) satışının KDV Kanununun 17/4-g bendindeki “hurda metal” kavramı içinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda uygulamada tereddütler yaşanabilmektedir.[12]
KDV Uygulama Genel Tebliği’nde yer alan hurda tanımına bakıldığında “…aynen veya onarılmak suretiyle üretim amaçlarına uygun olarak kullanılamayacak haldeki metal, plastik, kağıt ve cam karakterli her türlü ham, yarı mamul ve mamul madde…” ibaresi göze çarpmaktadır. Bu ibareden hareketle, hurda tanımının Tebliğde geniş olarak yer bulduğu ve üretim amacına uygun olarak kullanılmayacak olması şartı ile mamul haldeki hurdalarında istisna kapsamına alınabileceği sonucu çıkmaktadır.
Gelirler İdaresi Başkanlığı Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen bir özelgede durum şu şekilde izah edilmeye çalışılmıştır[13];
……
“Buna göre, hurdaya ayrıldığı anlaşılan şirketinize ait söz konusu araçların, yukarıda belirtildiği şekilde “hurda kavramına” uyması ve hurda olarak satılması halinde KDV Kanununun 17/4-g maddesi kapsamında katma değer vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu kamyon ve çekicinin kullanılabilir halde olduğunun tespiti halinde, satış işlemine %18 oranında KDV uygulanması gerekmektedir.”
Ayrıca, Gelirler İdaresi Başkanlığınca verilen pek çok özelgede de açıklanamaya çalışıldığı üzere, nitelik olarak hurda hale gelmiş (ekonomik ömrü dolmuş ve kullanılamaz hale gelmiş), ilgili mevzuatı gereği yetkili idare tarafından hurdaya çıkarıldığına dair resmi evrakı da temin edilen ve alıcısı tarafından da hurda olarak değerlendirilen deniz ve hava nakil araçları ile bunların parçalarının da KDV 17/4-g bendi kapsamında KDV’den istisna olarak satılması gerektiği; istisna uygulanmaz ise bu satışların KDV tevkifatına tabi olacağı sonucu doğmaktadır.[14]
5.Fire Tesliminde KDV İstisnası
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun hurda ve fire istisnasını düzenleyen 17. Maddesinde ;” …ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda veatıklarının teslimi,”ifadesi yer almaktadır. Madde metninden anlaşılacağı üzere hurda tanımını takiben üretim sonucu ortaya çıkabilecek atıklar da KDV’den istisna edilmektedir.
İmalat atığı kavramı Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğinde ;“işletmelerin asıl üretim konusunu teşkil etmemekte, asıl ürünlerin imalatı sırasında fire veya atık olarak ortaya çıkmaktadır” şeklinde ifade edilerek fire ve atık kavramı bir arada değerlendirilmiştir.
Anılan Maddeye ilişkin Katma Değer Vergisi uygulama Genel Tebliğinin “2.2. İmalat Atıklarının Tesliminde KDV Uygulaması” bölümünde şu ifadelere yer verilmiştir;
“İmalathane ya da fabrikalarda, imalat sırasında elde edilen metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam kırpıntı, döküntü ile talaşların teslimi 3065 sayılı Kanunun (17/4-g) maddesine göre vergiden müstesnadır. Aynı Kanunun (30/a) ve 32 nci maddelerine göre bu işlem kısmi istisna kapsamına girmektedir.
Yukarıda belirtilen imalat artıkları, işletmelerin asıl üretim konusunu teşkil etmemekte, asıl ürünlerin imalatı sırasında fire veya atık olarak ortaya çıkmaktadır. Satışa konu olsalar dahi, işletmenin amacı bu fire ve atıkları imal etmek olmadığından, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında bunlara ayrıca bir maliyet izafe edilmemektedir
Bu durumda, yukarıda sayılan imalat artıkları için yüklenilen bir KDV de söz konusu olmayacaktır.
Bu nedenle sözü edilen imalat artıkları için, “Yüklenilen KDV” hesaplanmak suretiyle teslim edildikleri dönemde KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırında beyan yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”
Bununla birlikte teslimi gerçekleştirilecek malın fire olarak nitelendirilebilmesi için;
- Asıl ürünlerin imalatı sırasında fire veya atık olarak ortaya çıkması,
- Asıl üretimin konusunu teşkil etmemesi,
- Satışa konu olsalar dahi, işletmenin amacının bu fire ve atıkları imal etmek olmaması gerekmektedir.
Geçmiş düzenlemelerde sıkça tartışma konusu olan imalat artığı niteliğindeki firelerin istisna karşısındaki durumu son tebliğ ile açıklığa kavuşturulmuştur. Tebliğin ilgili bölümünde açıkça izah edildiği üzere ; “Satışa konu olsalar dahi, işletmenin amacı bu fire ve atıkları imal etmek olmadığından, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında bunlara ayrıca bir maliyet izafe edilmemektedir”.Bu sebeple istisna kapsamında satışı gerçekleşmiş olan imalat artığı niteliğindeki fireler için kanunun 30. Maddesinde belirtilmiş olduğu şekilde yüklenilen KDV’nin düzeltilmesi işlemine gerek bulunmamaktadır.
6.Hurda ve Fire Niteliğindeki Teslimlerde İstisnadan Vazgeçme ve KDV Tevkifatı
Hurda ve fire teslimlerinde istisna uygulaması kanunda bir zorunluluk değil ihtiyarilik olarak düzenlenmiştir. Buna göre anılan kanunun 18. Maddesi gereğince mükellefler, ilgili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunarak,belirtecekleri işlem türleri için vergiye tâbi tutulmalarını talep edebilmektedirler. Ancak, istisna uygulamasından yararlanmayacak olan mükelleflerin dilekçe tarihinden itibaren 3 yıl boyunca istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.[15]
Bununla birlikte, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun9. Maddesinin (1) fıkrası göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde “Maliye Bakanlığı” vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir.
Bu sebeple mülga KDV Tebliğleri ve son olarak yürürlüğe konan KDV Uygulama Genel Tebliği ile tevkifat uygulaması getirilerek,vergi alacağı emniyet altına alınmaya çalışılmıştır.KDV tevkifatı ( Tebliğde belirtildiği üzere) ihtiyari bir uygulama olmayıp, Maliye Bakanlığınca tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur. Diğer taraftan, Maliye Bakanlığınca tevkifat kapsamına alınmamış işlemlerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması mümkün değildir.[16]
Buna göre,istisnadan vazgeçen mükelleflerin; metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının tesliminde, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümü kapsamındaki alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla istisna uygulamasından vazgeçmiş mükelleflerin anılan hurda ve metalleri tesliminde düzenleyecekleri faturada tevkif edilen (5/10 oranında) KDV’yi göstermeleri ve tüm alıcılar tarafından tevkifatı gerçekleştirilen KDV’nin 2 numaralı KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Teslimi gerçekleşecek madde hurda ve atık niteliğinde ise 5/10 oranında tevkifata tabi tutulması gerekmektedir. Ancak önceki bölümlerde detayları ile açıklamaya çalışıldığı üzere, bir malın istisnaya konu hurda ve imalat artığı fire vasfı kazanabilmesinin ön şartı: bakım, onarım ve benzeri şekilde işlemlerden geçirilmesi sonucu üretim amacına uygun olarak kullanılamayacak olması ve bu hurda ve atıkların işletmenin esas imalat konusunu teşkil etmemesidir. Hurda ve imalat artığı vasfı bulunmayan ve bu vasfı kaybederek bir başka malın üretimine ara malı olarak nitelenen ürünlerin teslimi genel oranda KDV’ye (%18) tabidir. Tebliğde bu durum ayrıca açıklanmış olmakla birlikte, anılan vasıflara sahip hurda ve imalat artığı fire niteliğini kaybetmiş olan malların tesliminde tüm alıcılar tarafında 9/10 oranında tevkifat yapılması öngörülmüştür. Tevkifat işlemi hurda ve imalat artığı fire teslimlerinde olduğu gibi alıcılar tarafından tevkif edilen KDV’nin 2 numaralı KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi suretiyle gerçekleşecektir.
7.Sonuç
Hurda ve imalat artığı fire niteliğindeki ürünlerin tesliminde KDV uygulaması çok defalar tartışma konusu olmuştur. KDV Uygulama Genel Tebliği ile idarenin görüşleri ve geçmiş düzenlemeler birleştirilerek konu aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Son hali ile KDV’nden kısmi istisna kapsamında istisna edilmiş olan hurda niteliğindeki malların iktisabında yüklenilen KDV’nin düzeltilerek dönem KDV beyannamesinde ilave edilecek KDV satırında beyan edilmesi ve düzeltme işlemi yapılan bu KDV tutarının gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerekmekte olup kanunun ilgili maddesi gereğince istisnadan vazgeçilmiş olması durumunda teslim gerçekleştirilen alıcılar tarafından 5/10 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.İstisna uygulaması, imalat artığı fire vasfına haiz malların teslimi sırasında, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında bunlara ayrıca bir maliyet izafe edilmemiş olması dolayısıyla, bu mallara ait ara malının alımında yüklenilmiş olan KDV’nin düzeltilmesine gerek kalmadan gerçekleşecektir.
İstisna uygulamasından herhangi bir sebeple vazgeçilmesi durumunda tebliğin ilgili bölümünde yer verilmiş olduğu üzere genel oranda KDV hesaplanarak alıcılar tarafından 5/10 oranında tevkifat uygulanması gerekmektedir.
Hurda ve imalat artığı niteliğini kaybeden malların tesliminde istisna uygulaması mümkün olmayıp bu işlem genel oranda KDV’ye tabi olmakla birlikte, yapılan teslimde ilgili tebliğ uyarınca tüm alıcılar tarafından 9/10 oranında tevkifat uygulanması gerekmektedir.
Kaynakça
- BELİR, Mustafa, “Yüklenilen Katma Değer Vergisi İndiriminin Takvim Yılı Açısından İncelenmesi”, Haziran 2014,Sayı 258, E-Yaklaşım
- ÖĞREDİK, Güray, “KDV 17/4-G Kapsamında Hurda ve Atık Metal, Plastik, Kağıt, Cam Teslimleri, Kısmi İstisnalarda KDV İndirim İptali ve Muhasebe Kayıtları”, Mali Pusula Dergisi, Ocak 2006, Sayı:13
- SAZAK, Cengiz, “Vergi Uygulamasında “Olağan Fire” Kavramı”, Mali Çözüm, Sayı:83, Eylül-Ekim 2007
- ÖĞREDİK, Güray, “Hurda Araç Satışları “Hurda Metal” Kavramı Dahilinde KDV’den İstisna Mıdır?”, 03.07.2014,www.muhasebetr.com
- RG:02.11.1984,RG 18563, K.N.:3065, “Katma Değer Vergisi Kanunu”
- 26.04.2014, 28983, “Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği”
- Gelirler İdaresi Başkanlığı Tekirdağ Vergi Dairesi, “Plastik Bidon, Varil, Tank benzeri kapların hurda sayılıp sayılmayacağı hk., Özelge ”,Sayı :B.07.1.GİB.4.59.15.01-KDV-2012-3-15, 07.03.2012
- Gelirler İdaresi Başkanlığı Hatay Vergi Dairesi, “Hurda Araç Satışı KDV İstisnası”, Özelge, Sayı: B.07.1.GİB.4.31.15.01-KDV.06-3
- http://www.mevzuat.gov.tr/
- http://www.gib.gov.tr/
[1]RG:02.11.1984,RG 18563, K.N.:3065, “Katma Değer Vergisi Kanunu”
[2]Çeviri, Utku ATABEY
[3]BELİR, Mustafa, “Yüklenilen Katma Değer Vergisi İndiriminin Takvim Yılı Açısından İncelenmesi”, Haziran 2014,Sayı 258, E-Yaklaşım, S.1
[4]ÖĞREDİK, Güray, “KDV 17/4-G Kapsamında Hurda ve Atık Metal, Plastik, Kağıt, Cam Teslimleri, Kısmi İstisnalarda KDV İndirim İptali ve Muhasebe Kayıtları”, Mali Pusula Dergisi, Ocak 2006, Sayı:13, S.2
[5]İhtiyari: Seçimlik, http://www.tdk.gov.tr/
[6]http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.53c520aadbdbc3.74053518
[7]26.04.2014, 28983, “Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği” , Maliye Bakanlığı GİB, 2.2. İmalat Atıklarının Tesliminde KDV Uygulaması, S.179
[8]SAZAK, Cengiz, “Vergi Uygulamasında “Olağan Fire” Kavramı”, Mali Çözüm, Sayı:83, Eylül-Ekim 2007, S.160
[9]http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.53c520aed32964.71193105
[10]26.04.2014, 28983, “Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği” , Maliye Bakanlığı GİB, 2.1.3.3.3.2. Hurda ve Atık Teslimi Kapsam, S.34
[11]Gelirler İdaresi Başkanlığı Tekirdağ Vergi Dairesi, “Plastik Bidon, Varil, Tank benzeri kapların hurda sayılıp sayılmayacağı hk.”,Sayı :B.07.1.GİB.4.59.15.01-KDV-2012-3-15, 07.03.2012
[12]ÖĞREDİK, Güray, “Hurda Araç Satışları “Hurda Metal” Kavramı Dahilinde KDV’den İstisna Mıdır?”, 03.07.2014,http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/guray/069/
[13]Gelirler İdaresi Başkanlığı Hatay Vergi Dairesi, “Hurda Araç Satışı KDV İstisnası”, Sayı: B.07.1.GİB.4.31.15.01-KDV.06-3
[14]ÖĞREDİK, Güray, a.g.e., http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/guray/069/
[15]RG:02.11.1984,RG 18563, K.N.:3065, “Katma Değer Vergisi Kanunu” , Md. 18
[16]26.04.2014, 28983, “Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği”, 2. Vergi Sorumlusu, Maliye Bakanlığı